Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Nisan, 2010 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

O... ÇOCUKLARININ AĞZINDA BİR MUTLULUK ŞARKISI

Hayat kadınlarını filmlerden tanıdık çoğumuz. Aşk için beklerler, evlilik ve tertemiz bir hayat umudu için yanıp tutuşurlar ve sonunda yine mazileri önlerine hüsran yığardı. Hep umuda bağlı ama bir o kadar umutsuz bu kadınların kör talihine ağlar ve sadece onların gözünden bakardık perdeye. Ama bu defa O.. Çocukları’nın gözünden bakıyor ve bir daha düşünüyoruz bu dünyanın ardındaki gerçeği.

EVLİLİK İŞ YAŞAMINI BİTİRİYOR MU?

Türkiye’de kadınların çoğu evlendikten sonra çalışmıyor. Çoğu zaman aile ve eş baskısından kaynaklanan bu tablonun bir yüzü daha var. Baskı sonucu çalışmayan kadınlara karşılık, bunu tamamen kendi tercih edenlerin sayısı hiç de az değil.

KADININ KÜRTAJI KOCANIN İZNİNE BAĞLI?!

Kadına yönelik şiddet farklı şekillerde ve doğurduğu farklı sonuçlarla karşımıza çıkıyor. Eşi tarafından şiddet gören kadın hamile olabiliyor. Şiddet mağduru kadın bu hamileliği istemiyorsa, gebelik 10. haftasına kadar eşin de rızası ile sonlandırabiliyor. Peki, ya eşi rıza göstermiyorsa ne olacak?? Kadın boşanmak üzere olduğu eşinden olan ve üstelik istemediği bir çoçuğu dünyaya getirmek zorunda mı kalacak?

GENÇ KIZ ÜRÜN KATALOĞU (!)

Anne babalar kızlarını elleriyle “artist” yapıyor! Televizyon ve sinema dünyasının genç kızlar üzerindeki dayanılmaz etkisini bilmeyenimiz yoktur. Vakti zamanında üzerine filmler çekilen bu konuyu geçtiğimiz günlerde yaşadığımız bir olayla tekrar hatırladık. “Sahte BBG evine 9 kız kapattılar” başlığı ile çıkan haberlerin aslını öğrenince meselenin daha da acı olduğunu gördük.

TÜRKİYE’DE BİR İLK!

İşte, töre ve namus cinayeti tehdidi altında olan, aile içi cinsel istismara uğrayan ve şiddet gören 18 yaşını doldurmuş genç kızların himaye edilmesi ve meslek sahibi olmalarına yardımcı olmak ve kendi başlarına yaşamlarını sürdürebilecek yetkinliğe kavuşmaları için çalışmalar yapan Genç Kız Sığınma Evi, “Yarının, başarılı iş kadınları olabilecek bu genç kızlarımıza, gelin hep birlikte sahip çıkalım” sloganıyla çalışıyor.

İŞTE, BİZİM KADINLARIMIZ...

“Ve kadınlar bizim kadınlarımız: korkunç ve mübarek elleri ince, küçük çeneleri, kocaman gözleriyle anamız, avradımız, yarimiz ve sanki hiç yaşamamış gibi ölen ve soframızdaki yeri öküzümüzden sonra gelen ve dağlara kaçırıp uğrunda hapis yattığımız ve ekinde, tütünde, odunda ve pazardaki ve kara sabana koşulan ve ağıllarda ışıltısında yere saplı bıçakların oynak, ağır kalçaları ve zilleriyle bizim olan kadınlar, bizim kadınlarımız şimdi ayın altında kağnıların ve hartuçların peşinde harman yerine kehribar başlı sap çeker gibi aynı yürek ferahlığı, aynı yorgun alışkanlık içindeydiler.” Nazım Hikmet Ran  Ve savaşta, barışta yani hayatın her alanında yerini başarı ile almış; analığı, dişiliği bir yana başarıları ile hemcinslerinin yolunu açan kadınlar... 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde başarılı kadın portrelerini sizlerle paylaşıyoruz. Tüm kadınların günü kutlu, yolu açık olsun.

HEPİMİZ SİNDRELLA MIYIZ, YOKSA?..

Kaç kadın gece 12.00’den sonra tek başına sokağa çıkmaya cesaret ediyor? Çıkabilenler neler yaşıyor? Çıkmak zorunda kalanlar başları önlerinde, hızlı adımlarla neyin telaşı ve korkusunu atmaya çalışıyorlar hızlı çarpan yüreklerinden... Kadına karşı şiddet ev içi ve iş dışında sokaklarda da sürüyor. Sokaklar sadece geceleri değil gündüzleri de tehlikeli kadınlar için. Ama kadınların sokağa çıkma cesaretleri her geçen gün azalıyor ve kadın eve hapsoluyor. Sadece laf atma ya da fiziksel cinsel taciz değil, kadın son dönemin kap-kaç, darp ve tecavüz mağduru... Hal böyle olunca kadın en güvenli olduğunu düşündüğü yerde, evinde oturuyor ve sokağa çıkmak onun için tehlikeden başka bir şeyi ifade etmiyor. Ancak birçok ev de kadın için sokak kadar tehlikeli bir hal aldı. “BİR KADININ GECE VAKTİ SOKAKTA TEK BAŞINA NE İŞİ VAR?!” Aile içi şiddet, kadının sağlık hakkı, iş yaşamında kadının yaşadığı sorunlar, seçme ve seçilme hakkının gerçek anlamda kullanımı, ekonomik haklar derken kadının yaşamın