Ana içeriğe atla

RAHMİ KOÇ MÜZESİ

İstanbul'da yaşıyor ve çocuğunuzla tüm günü dopdolu ve eğlenceli olduğu kadar verimli geçirmek isterseniz Haliç kıyısında tüm zamanları içinde barındıran bu harika müzeyi mutlaka ziyaret edin.

Sadece çocuklar için değil özellikle arabalar, uçaklar, tekneler, trenler ve makinelerden hoşlanıyorsanız sizin için de bambaşka bir macera vadediyor Rahmi Koç Müzesi.

Fotoğraf çekmek için de olağanüstü zengin görsel yapısıyla harika kareler için bulunmaz fırsat olan mekanda hem atıştırmalık iki büfe hem de bir restoran bulunuyor. Havalar güzelken tekne turu, bilim müzesinde birbirinden eğlenceli aktiviteler... Fenerbahçe vapurunda oyuncak dünyasına bir yolculuk, bebek evleriyle girilen masal alemi... Nostaljik Tren turu da çocukların favorilerinden. 
Rahmi Koç Müzesi ayrıca bir de denizaltı barındırıyor. Çok eğlenceli değil mi :)

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

MUTLU VE BAŞARILI BİR OKUL HAYATI MÜMKÜN

14 yıldır devlet okulları ve özel okullarda, eğitim sisteminin müfredat çıkmazına kendini kaptırmadan yepyeni çözümler getirebilmiş cesur bir eğitimci Filiz Yıldırım... Farklı ve “verimli” bir eğitim sistemi oluşturan ve bunu sadece okul öğretimine değil hayatın kendisine uyarlayan bir ekol adeta... Kendisi ile eğitim sistemini ve anne-babaların çocuklarına nasıl yaklaşması gerektiğini konuştuk. - Uzun yıllar devlet lisesi, özel okul ve dershane gibi çeşitli eğitim kurumlarında eğitimcilik yaptınız. Bu süreçte, eğitim sisteminde ve kullanılan yöntemlerde ne gibi eksik ve yanlışlara tanık oldunuz? Belli cümleler var. Ezber cümleler... Onların üzerinden gideyim. Birincisi ve en büyük yanlış: “Her çocuk aynı şekilde öğrenir!” Yani öğretmen; “Zeki çocuk vardır, zekası geri çocuk vardır. Bir öğretmen dersi işler, konuyu kendi yöntemleri ile anlatır. Zeki olan anlar ve sınavdan 100 alır ama diğer öğrenci kadar zeki olmayanlar düşük puan alır. Düşük not alanların daha çok çalışması lazım”...

ANNE OĞUL İLİŞKİSİNİ DENGELEMEK ÖNEMLİ

Annesinin eşinden ve kayınvalidesinden yakınmalarını çoğu kadın yıllar boyu dinlemiş, hatta dinlemekle kalmamış gözlemiştir. Sonra, kendisi evlenip çoluk çocuğa karışınca, çoğu kez bu yakınmalar daha doğrusu erkek egemen kültürün öğrettikleri, dayatmaları, ilkellikleri kendi hayatlarımızda gerçek olmuştur. Yani çoğumuz kocamızın ve kayınvalidemizin kadını ezen, kadını ikinci cins gören davranışlarına maruz kalmaktayız. Peki, bu kısır döngüyü kırmanın sadece ve de sadece sizin elinizde olduğunu biliyor musunuz? Bir kadın ve bir anne olarak “kraldan kralcı olmanın” lüzumu yok! Gelin erkek ve kız çocuklarımızı önce insan olarak yetiştirelim, erkek çocuklara “Sen kızdan üstünsün” demeyelim, davranışlarımızla... Ya da kız çocuğumuza ”Sen erkek kardeşinden aşağısın" demeyelim davranışlarımızla... Bizim gelinlerimiz eşlerinden ve kayınvalidelerinden sadece mutluluk ve özgürlük tadar olsunlar. Bunun için de de erkek çocuğunuza da tıpkı kız çocuğunuza rahatlıkla söylediğiniz gibi, “Hadi ...

BEBEK DOĞUMDA HER TÜRLÜ ÖZENİ HAK EDER

Doğum bir hayatın başlangıcı. Birçoğumuza göre çok kutsal, bazılarına göre acılı ve sancılı bir süreç. Ancak doğum anımız yaşamımızı etkileyebilecek kadar önemli. Doğum travması ve etkilerini, önlemek için alınması gereken tedbirleri Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Hakan Çoker anlattı. Normal ve kolay bir doğumun sanıldığı gibi bebek için büyük bir travma olduğunu hiç düşünmüyorum. Doğum başladıktan sonra artan kasılmalarla bebekler doğum kanalına doğru itilirler. Bebeğin başı rahim ağzına baskı yaparak açılmasını sağlar. Bebekler elbette bu baskıyı hisseder. Hissederler ama travma olarak algılamazlar. Çünkü bu duygu bildikleri bir duygudur. Doğumun son haftalarında gebelerde hazırlık kasılmaları dediğimiz ve günde 8-10 kere hissedilen kasılmalar oluşur. Bu kasılmaların rahmi doğuma hazırladığı hep anlatılır. Ama bir diğer bakış açısıyla aslında bebeği de yaşayacağı yolculuğa hazırlar. Bebek bu ilk gelen kasılmalarla farklı şeyler hisseder ama zamanla bu kasılmaların zarar v...